Obezite, günümüzün en büyük sağlık sorunlarından biri olarak kabul ediliyor ve bilim insanları bu hastalığın yalnızca kötü beslenme ve hareketsizlikten ibaret olmadığını ortaya koyuyor. Son araştırmalar, beynimizin insüline verdiği tepkinin bozulmasının obezitenin gelişiminde kritik bir rol oynadığını gösteriyor. Üstelik bu süreç, yalnızca birkaç gün içinde başlayabiliyor. Diğer yandan ilaç sektöründe, obeziteye karşı geliştirilen tedaviler büyük yatırımlarla destekleniyor. Roche Zealand Pharma ile yaptığı 1.65 milyar dolarlık anlaşma, yeni nesil obezite ilaçlarının yolda olduğunun güçlü bir sinyali. Petrelintide adı verilen bu ilaç, vücudun iştah düzenleme mekanizmalarını hedef alarak etkili bir kilo kaybı sağlamayı vaat ediyor.
Beyin ve Obezite: Kötü Beslenme Etkilerini Nasıl Kalıcı Hale Getiriyor?
Tübingen Üniversitesi’nden araştırmacılar, yalnızca 5 gün boyunca yüksek kalorili ve ultra işlenmiş gıdalar tüketmenin bile sağlıklı bireylerde beynin insüline verdiği tepkiyi bozduğunu tespit etti. Çikolata, cips gibi atıştırmalıklar, beynin iştah kontrol mekanizmasını zayıflatarak aşırı yeme eğilimini artırıyor.
Bu kısa süreli kötü beslenmenin etkileri, normal diyete geri dönüldüğünde bile ortadan kalkmıyor. Yapılan MRI taramaları, normal beslenmeye geçildikten bir hafta sonra dahi beynin insüline karşı duyarsız kaldığını gösterdi. Üstelik belirgin bir kilo artışı olmasa bile, bu süreçte karaciğer yağlanmasının ciddi oranda arttığı tespit edildi.
Bu araştırmalar, obezitenin yalnızca fazla yemek ve hareketsizlikle açıklanamayacağını gösteriyor. Beynimiz, beslenme alışkanlıklarına hızla uyum sağlıyor ve bu değişim uzun vadede kilo alımına zemin hazırlıyor.
Roche’un Petrelintide Hamlesi: Obezite Tedavisinde Yeni Bir Dönem mi?
Roche, obezite tedavisinde yeni nesil ilaçları portföyüne eklemek için agresif bir strateji izliyor. Zealand Pharma ile yaptığı anlaşma kapsamında Roche, petrelintide adlı ilacın geliştirilmesi ve pazarlanması için büyük bir yatırım yapıyor.
Petrelintide, amylin adı verilen bir hormonun yapay versiyonu olarak geliştirildi. Bu hormon, beynin iştahı kontrol etmesine ve kan şekerini düzenlemesine yardımcı oluyor. Klinik çalışmalara göre, petrelintide şu etkileri gösterebilir:
- Vücut ağırlığının %15-20’sine kadar kayıp sağlayabilir.
- GLP-1/GIP agonistleriyle (CT-388 gibi) kombine edildiğinde daha güçlü kilo kaybı sunabilir.
- Beynin iştah kontrol mekanizmalarına doğrudan etki ederek aşırı yemeyi engelleyebilir.
Şu anda faz 2b klinik denemeleri devam eden ilaç, Roche’un obezite ilaç portföyünü güçlendirme planlarının önemli bir parçası. Şirket, petrelintide’i kendi geliştirdiği GLP-1/GIP kombinasyonlarıyla entegre ederek, sektörde lider konuma gelmeyi hedefliyor.
Obezite Tedavisinde Gelecek Ne Gösteriyor?
Obeziteyle mücadelede iki ana yol bulunuyor: yaşam tarzı değişiklikleri ve ilaç tedavileri. Ancak son araştırmalar, beynin insüline verdiği tepkinin kısa sürede bozulabildiğini gösterdiği için, yalnızca diyet ve egzersizin yeterli olmayabileceği düşünülüyor.
İlaç endüstrisi, bu mekanizmaları hedef alan yeni tedaviler geliştirerek obeziteye karşı daha etkili çözümler sunmayı planlıyor. Roche ve Zealand gibi dev şirketler, beynin iştah kontrol süreçlerine müdahale eden ilaçlarla kalıcı kilo kaybı sağlamayı amaçlıyor.
Önümüzdeki yıllarda, hem yaşam tarzı değişiklikleri hem de yeni ilaç tedavileriyle obeziteyle mücadelede daha etkili yöntemlerin geliştirilmesi bekleniyor. Beynimiz fast food’a bağımlı hale gelebilir, ancak bilim insanları bu süreci tersine çevirmek için hızla ilerliyor.
Haber Kaynağı İçin Tıklayınız.
Daha Fazla Gelişmelerden Haberdar olmak için BIOSSCOPE.
Can you be more specific about the content of your article? After reading it, I still have some doubts. Hope you can help me.